Bulundurduğu kafein ile enerji düzeyini arttırır ve zekayı güçlendirir. Tüketiminin ardından hızla beyne ulaşan kafein, burada uyku haline neden olan adenozin adlı nörotransmitteri bloklayarak enerji düzeyini yükselterek, uyanıklığı sağlar. Bununla birlikte zihnin açık olmasını sağlayarak iş verimliliğini ve konsantrasyonu arttırır. Kafeinin beyne olan etkisi sonucu bilişsel fonksiyonları (ruh hali, reaksiyon zamanı, hafızanın gelişimi) geliştirdiği bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir.
Vücutta yağ yakımını hızlandırır. Nitelikli kahvenin metobolizmayı hızlandırarak aynı zamanda yağ yakımını da hızlandırmış olur. Özellikle fazla kilolarından kurtulmak isteyenler için değerli bir besindir.
Nitelikli kahve önemli mineral ve vitaminler bulundurur. Bir fincan nitelikli kahve; içerdiği riboflavin (B12 vitamini) ile günlük gereksinimin %11’ini, pantotenik asit (B5 vitamini) ile günlük gereksinimin %6’sını, mangan ve potasyum mineralleri ile günlük gereksinimin %3’ünü, manganez minerali ve niasin (B3 vitamini) ile günlük gereksinimin %2’sini karşılar. Bu nedenle sağlıklı olduğu kadar da besleyici olduğu söylenebilir.
Fiziksel performansı arttırdığı görülmüştür. Kahvede bulunan kafein, adrenalin hormonunun üretimini destekleyerek, insan vücudunu fiziksel eforlara hazırlamış olur.
Parkinson, Alzheimer, Demans gibi hastalıklara karşı korur. Nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi konusunda oldukça etkili olduğu bilinen kahveyi düzenli olarak tüketenlerde Alzheimer hastalığının görülme olasılığının %65’e kadar azaltılabileceğini, Parkinson hastalığının görülme olasılığının ise %30-60 civarında azaltılabileceğini gösteren bilimsel araştırmalar mevcuttur.
Kardiyovasküler Hastalıklara ve Kansere karşı koruma sağlar. Kahve, antioksidan içeriği oldukça yüksek olan bir besindir. Yüksek antioksidan içeriği sayesinde düzenli olarak kahve tüketen bireylerde karaciğer kanseri ve kolorektal kanser türleri başta olmak üzere birçok kanser türüne yakalanma riskinin önemli ölçüde azaldığını gösteren bilimsel araştırmalar söz konusudur. Hücre yapısını koruyarak kontrolsüz çoğalmayı önleyen kahvenin, aynı zamanda diyabet ve kardiyovasküler hastalıklardan korunmaya yardımcı olarak yaşam süresini artırdığı da bilinmektedir.
Etiyopya kökenli olan Arabica tipi kahve bilinen ilk kahve çeşidi olmakla beraber tatlı ve yumuşak içimi, üretilen kahve çeşitleri içindeki ikinci sırada bulunan Robusta’ya göre daha az kafein barındırması, yüksek rakımlarda yetişmesiyle daha belirgin olan aroma ve tat özellikleriyle dünyanın en çok tercih edilen kahvesidir.
Kahve her ne kadar sağlıklı ve yararlı bir besin olsa da bazı hastalıkları bulunan veya ilaç kullanan kişiler için tüketimi, sağlıklı bireyler için ise aşırı tüketimi bazı olumsuzluklara yol açabilir. Özellikle tansiyon, kalp ritmi bozukluğu, taşikardi gibi kalp hastalıkları olan bireylerde kahve tüketimi çarpıntıya yol açabilir. Bu olumsuzluk herhangi bir kalp hastalığı olmayan bireylerde de aşırı kahve tüketimi sonucunda görülebilir. Tansiyon hastalarında ise kahve tüketimi, kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Tüm besinlerde olduğu gibi kahvenin tüketiminde de ölçülü olunmalıdır.